Toplumda diş hekimi korkusu oldukça yaygın bir sorundur. Aşırı diş hekimi korkusu olan bireylerde mevcut ağız ve diş problemlerini gidermek mümkün olmaz, sonuç olarak kalıcı diş kaybına bağlı estetik ve fonksiyonel yeni problemler ortaya çıkar.
Yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren bu sorunların tedavi edilebilmesi için kişinin öncelikle korkusunu yenmesi gerekir. Özellikle son dönemde diş hekimi korkusu çeken hastalara uygulanan hipnoz yöntemi ise hastaların anesteziye veya sedasyona gereksinim duymadan tedavi olmasını sağlar.
Hipnozla Diş Tedavisi Nedir?
Hipnoz yöntemi dişlerin kaygısız, ağrısız, sızısız şekilde tedavi edilmesine yardımcı olur. Uygun eğitimi alan diş hekimleri tarafından uygulanabilen bu yöntem, aşırı endişeli hastalarda gerekli diş tedavisinin zamanında gerçekleştirilmesini sağlar. Yarı uyku halinde uygulanan tedavi boyunca hastanın şartlanarak bedensel ve zihinsel uyku moduna geçmesi sağlanır.
Türkiye’de yeni yeni kullanılan hipnoz tedavisi yan etkisi olmayan alternatif bir yöntemdir. Özellikleri ise şu şekildedir:
- Hipnoz başlangıcında hastadaki dental korkunun giderilmesi için sesli bir hazırlık sürecine girilir ve hasta rahatlatılır.
- Hastanın korkusu daha detaylı şekilde öğrenilir.
- Tamamen rahatlama evresine geçiş yapılır ve fobiyi çözücü girişimler uygulanır.
- Korku ve kaygıyı gidermek için hastanın trans aşamaya girmesi sağlanır.
- Kısa süre sonra hipnoz ile şartlama başlatılır.
- Bu esnada rahatlatıcı ve güzel bir müzik verilir, böylece hastaya cerrahi müdahale yapılabilir.
- Gerekli uygulama sonunda hasta hipnoz etkisinden uyandırılır ve günlük hayatına dönebilir.
Hipnoz Tedavisinin Yan Etkisi Var Mı?
Özellikle son dönemde kaygılı hastalarda tercih edilen hipnoz tedavisi, kişilerin gevşetilerek rahatlatılmasına odaklanır ve bu şekilde ilgili tedavinin alınmasını sağlar. Genellikle uzun süre ağzın açık kalmasını gerektiren diş tedavileri ve cerrahi müdahalelerde hipnoz alternatif bir yöntem olarak kullanılır.
İşlem sırasında hastanın tamamen rahatlamış olması müdahaledeki komplikasyon riskini düşürür ve ağrısız sızısız bir tedavi uygulanmasını sağlar.
Uyuşturma için enjeksiyon gereksinimi olmaması hastaların tedaviye daha rahat başlamasına yardımcı olur. Bu yöntem anestezi alamayan kalp ve tansiyon hastalarında, dental fobisi olan bireylerde başarılı sonuçlar alınmasını sağlar. Bu nedenle oldukça etkili ve memnun edici bir tedavi yöntemi olarak tercih edilir, işlem sırasında herhangi bir yan etki gözlenmez.